DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER!(Beslenme&Sigara)

image

Akciğer Kanserli Hastalarda İştahsızlık ve Zayıflama ile Nasıl Mücadele Edilmelidir ?

Bu konunun daha iyi anlaşılması için bazı tanımların yapılması gerekir.

  • Anoreksi : İştahsızlık anlamına gelmektedir. Fizyolojik veya psikolojik nedenlere bağlı, kısa dönemli ya da uzun dönemli kronik olabilir.
  • Kaşeksi : Latincede Kekos Hexis (kötü durum) ifade eder. Aşırı zayıflama gelişir. Kaşeksiye neden olan en sık sebepler; ileri yaş (anorexia of ageing), Kronik hastalıklar, Demans, Depresyon, Kanser, İnme, Cerrahi uygulamalar, Kemoterapi / Radyoterapi, Sosyal koşulların yetersizliğidir.
  • Malnutrisyon : Malnutrisyon, vücudumuzun ihtiyacı olan besin öğelerinin yetersiz olması durumudur. Vücudun, temel gereksinimi olan makro ve mikro besin ögelerinden yoksun kalması sonucunda, yapısal eksiklikler oluşur ve organlarda fonksiyon kaybı gelişir. Kalp ve damar hastalarının %15’i, Kanser Hastalarının %30-80’i (kanserin türüne ve kaynaklandığı organa bağlı değişkenlik gösterir) malnutrisyonla karşı karşıyadır. Yaşlılarda ve nörolojik hastalığı bulunan kişilerde risk fazladır.

 

 

Akciğer Kanserli Hastalarda Beslenme Desteğinin Önemi Nedir ?

Kanserli hastalarda malnutrisyon sık görülen bir durumdur. Malnutrisyon gelişimi en sık Pankreas, Akciğer ve Gastrointestinal sistem (yemek borusu, mide, bağırsak) kanserlerinde görülür. Genellikle yetersiz beslenme ile ilişkilidir. Kilo kaybı gelişir, organ ve sistemlerin fonksiyonu bozulur. Malnutrisyonun şiddeti kanserin tipine, yerine ve evresine bağlı olarak değişiklik gösterir. Akciğer kanserli hastaların %50’sinde kilo kaybı ve malnutrisyon riski olduğu bilinmektedir.

 

Malnutrisyonu olan hastalarda ameliyat öncesi ve sonrasındaki dönemde komplikasyon riski yüksektir. Yara iyileşme sorunları ve enfeksiyon başta olmak üzere, çok sayıda problem gelişebilir. Hastane yatış ve tedavi süresi uzar, yaşam kalitesi düşer, ölüm riski artar.

 

Cerrahi Uygulanacak Olan Hastalarda, Perioperatif Bakımın En Önemli Noktaları 

 

Preoperatif (ameliyatın hemen öncesi) dönemde uzun süreli açlıktan kaçınmak, gerekiyorsa destekte bulunmak, cerrahi tedavi sonrasında mümkün olan en kısa sürede beslemeye başlamak, metabolik parametreleri kontrol altında tutmak, hastayı stresten uzak tutmak ve erken dönemde mobilizasyonu sağlamaktır.

 

Hangi Hastalarda Beslenme Yetersizliği Nedeniyle Ameliyat Ertelenmeli ya da Beslenme Desteği Başlanmalıdır?

 

Ciddi malnutrisyon riski bulunan hastalarda (son 6 ayda vücut ağırlığının %10’undan fazlasını veya son 3 ayda %5’den fazlasını kaybetmiş olanlar, Vücut kitle endeksi (VKİ: BMI) 18.5’dan düşük olanlar, serum albümin düzeyi 3 gr/mlt altında olanlar) cerrahinin ertelenmesi ve ameliyat öncesinde beslenme desteği başlanması gereklidir.

 

Enerji ve kalori alımının yetersiz olduğu hastalarda, beslenme desteğinin başlanması yeterli besin öğesi alımını sağlar. Ameliyat sonrasındaki dönemde yeterli kalori alımının sağlanamayacağı öngörülen hastalarda veya günlük alması gereken besin ve kaloriyi 10 günden daha uzun süre alamayacağı düşünülen hastalarda da beslenme desteği başlanır.

 

Beslenme Desteği Neden Gereklidir ?

Hastaların birçoğunda iştahsızlık ( anoreksi ), erken doyma, tat alma bozuklukları ve kilo kaybı mevcuttur. Sistemik enflamasyon yanıtı arttığı için istirahatteki enerji tüketimi artmıştır. Tüm bunlar malnutrisyon gelişimini hızlandırır. Bu nedenle akciğer kanserli hastaların beslenme durumunun değerlendirilmesine tanı aşamasında iken başlamak gerekir.

 

Kanser hastalarında;

  • Gıda alımında azalma,
  • Kalori ihtiyacında artış,
  • Metabolik bozukluklar mevcuttur.

Gıda alımındaki azalma hastalığın kendisine ya da tedavi sırasında kullanılan ilaçlara ve tedavilere bağlı gelişebilir. Bulantı, kusma (tümöre ve ilaçların yan etkisine bağlı), iştahsızlık (tümörden salgılanan maddeler, depresyon), çiğneme ve yutmada zorluk (yemek borusu iltihabı, mantar enfeksiyonu gelişimi, radyoterapi) ve ağrı gibi nedenlerle gıda alımı bozulur.

 

Kalori ihtiyacında artış birçok faktöre bağlı gelişir. Tümör hücreleri proteoliz tetikleyici faktör artışına neden olur. Bu da katabolizmayı ve enerji tüketimini artırır. Aşırı sitokin üretimi meydana gelir. TNF (kaşeksin), interlökin-1 ve interlökin-6 artar. Sistemik enflamasyon gelişir. Akut faz reaksiyonu olur. Buna bağlı olarak istirahatteki enerji tüketimi artar, CRP seviyesi yükselir. Aynı zamanda ghrelin reseptörüne direnç gelişir, bu da iştahsızlığa ve anoreksiye yol açar. Tüm bu mekanizmalar nedeniyle hastada ciddi kilo kaybı olur. Bu dönemde hastalar kaşeksiye girerler.

 

Metabolik bozukluklar birçok metabolik yolaktaki bozulma nedeniyle olur.  Akciğer kanserli olgularda istirahat enerji ihtiyacı çoğunlukla artar (katabolik süreç). Artmayanlarda da hipermetabolik durum mevcuttur. İnsülin direnci artar, Glukoneogenez artar, Serum laktat düzeyi artar, lipoliz ve serum lipid düzeylerinde artış olur, Ubiquitin-proteozom yolağında aşırı aktivite olur ve protein yıkımı artar. Bunlara bağlı olarak; hiperglisemi, hipoglisemi, bozulmuş glukoz toleransı, hiperlipidemi ve hipoalbuminemi gelişir.

 

Beslenme Durumunun Değerlendirilmesi Nasıl Yapılır?

  • Öncelikle beslenme durumu değerlendirilir.
  • Hastanın ihtiyacı olan günlük enerji-kalori miktarı hesaplanır.
  • Hastanın almış olduğu besin öğeleri incelenir ve eksik olan miktarlar hesaplanır.
  • Eksik olan mikro ve makro besin öğeleri için destek tedavisi başlanır.

 

Beslenme Durumunun Değerlendirilmesi : 4 temel kriter ile yapılır.

  • Anamnez

a) Kilo kaybı var mı?

b) Yeme düzeninde değişiklik var mı?

  • Fiziksel değerlendirme (muayene bulguları ve genel durum değerlendirmesi yapılır)
  • Antropometrik ölçümler

a) Beden Kitle Endeksi* (BKİ= kg/m 2): ≤18.5 zayıf

b) Baldır çevresi: < 31 cm; sarkopeni (kas erimesi) lehine değerlendirilebilir.

c) Üst orta kol çevresi: Erkekte < 23 cm, kadında < 22 cm: düşük kabul edilir.

  • Tarama ve Değerlendirme Testleri

a) NRS-2002 (Nutritional Risk Screening) (günlük pratikte en sık kullanılan testtir)

b) SGA ( The Subjective Global Assessment)

c) MNA (Mini Nutritional Assessment)

  • Beden Kitle Endeksi (BKİ), Body Mass Indeks (BMI) hesaplaması

Vücut ağırlığı / boy2 ile hesaplanır (kg/m2). Buna göre;

  •   – < 18.5 düşük kilo
  •   –  18.5-25 normal kilo
  •   – 25-29.9 kilolu
  •   – 30-39.9 obez
  •   – ≥40 morbid obez olarak yorumlanır.

 

  • Beslenme Desteği için Kullanılacak Olan Ürün Nasıl Seçilmelidir ?

Beslenme desteği için mutlaka uzman bir hekim ve diyetisyenden yardım alınmalıdır. Bir hastada son 6 ayda >%10’dan fazla kilo kaybı var, VKİ < 18.5 kg/m2, genel gurum bozuk, NRS-2002 test skoru 3 ve üzeri ise hastaya nutrisyon planı başlanır ve takibe alınır.

 

Yemek düzeni, gıda içeriği, miktarı, besin öğeleri takip edilmelidir. Hastalar mümkün olduğunca ağız yoluyla beslenmeli zorunlu olmadıkça damardan besleme yapılmamalı, bu konuda hekim ve diyetisyenlere baskı yapılmamalıdır.  

 

Ağız yolu ile alınabilecek olan ürünler çok çeşitlidir (standart ürünler, diyabetik, yüksek kalorili, proteinden zengin, lifli, immun-nutrisyon ürünleri, MCT içeren ürünler, osmolaritesi düşük ürünler mevcuttur).

 

Bu noktada çok önemli bir konunun altını çizmek gerekir; beslenmenin esası hastanın öncelikle kendi mutfağında pişen ürünleri tüketmesidir. Bu ürünlerin içeriği ve çeşidi hasta için uygun hale getirilmelidir. Buna rağmen beslenme desteği ihtiyacı olduğunda öğün aralarında enteral beslenme ürünleri ile takviye yapılmalıdır. Beslenme destek ürünleri hastanın isteyerek ağızdan aldığı gıdaların alımını azaltmamalı veya onların yerini almamalıdır.

 

  • Sigara Tüketim Yükü Nasıl Hesaplanır?

Sigara tüketim yükü paket/yıl hesabı ile yapılır. Buna göre içilen paket miktarı ile sigara içilen yıl sayısı çarpılarak bulunur. Örneğin 20 yıl boyunca günde 1 paket sigara içen birisinin yükü 20 paket/yıl iken günde 1,5 paket 30 yıl boyunca sigara içen birinin tüketim yükü 45 paket/yıl’dır. Bu şekilde bazı yıllar içmemiş, bazı yıllar çok/az içmiş olan birinin sigara yükü daha net hesaplanabilir.

 

  • Türkiye’de Sigara Kullanım Sıklığı Ne Kadar?

Türkiye sigara kullanım sıklığı en yüksek ülkelerden biridir. 20 milyon kişi düzenli sigara içmekte, 15 yaş üstündeki kadınların %14.9’ü, erkeklerin ise %41.3’ü sigara kullanmaktadır.

İLETİŞİM

RANDEVU FORMU